Thursday, June 4, 2015

Macera dolu Amerika!



Bes buçuk ayımı da doldurdum sevgili dostlar. Günler hala heyecan fırtınası halinde akıp gitmeye devam ediyor. Önce anneannem ve büyükbabamın Yeni Zelanda ziyareti, ardından babannelerle tanışmak için gerçekleştirilen okyanus aşırı yolculuğumuz, şimdi yeni eve taşınma macerası filan derken ben kocaman bir kız olup ciktim. Ilk Amerika yolculugum kayda değer oldugu için anlatmadan geçemeyecegim…

Cok uluslu bir ailenin üyesi olduğumdan bizim evde birisinin pasaportu digerini tutmaz. Ailenin tek ve hakiki kiwi vatandaşi da ben oldugum için ilk aşama bana pasaport çıkartılmasıydı. Pasaport resmi meselesi çok elangirli bir konu.  Hani pasaport fotoğraflarında ne kadar isteseniz de bir terorist edasından çıkamazsınız ya, işte bu bebekken de değişmiyor. Bir kere, çektirdigim yetmiş beş adet resmin hepsinde, yapılmaması gereken 10 kusurlu hareketin hepsini  de yaptım. Elimin ağzımda olmadığı, sağa sola bakmadıgım, olaya annemin elinin karışmadıgı ve benim sırıtmadığım tek resimde bebek mafyasının en dişli üyesi görünümündeydim. Hala pasaport kontrolünden nasıl gecebildim bilemiyorum. 

Ucak yolculuğu genelde çok eğlenceliydi. Annemin bana jest yapip “first class” tan bilet almasina cok duygulandim, hele ki kendileri ekonomide ucarken. Yatakli koltugum, acik bufe sut servisi ve hostes teyzelerin sinirsiz eglendirme kapasitesiyle yol nasil gecti anlamadim. Ucaga ilk bindigimizde cevre koltukta oturan amca ve teyzelerin yuzundeki endiseli bakislari uzun yol telasina verip pek kafami takmadim. Tek canimi sikan konu ucaktaki biriki kendini bilmezin bana “ne kadar tatli bir oglan cocugu!” demesiydi. Tamam henuz sacim olmayabilir ama uzerimdeki pembe kiyafetten de mi bir anlam cikmiyor. 

Buyukbabamin ciftliginde hayat yaz aylari cok zevkliymis. Uc yakisikli amcam, aslan köpek rocky ve obez kedi skeeter ile birlikte harika vakit gecirdik. Fuller ailesinde, dorduncu kusaktan sonra dogan ilk kiz cocugu oldugum icin kraliyet bebeginden daha fazla prenses havam vardi. Ziyarete gelen komsular, kuzenler, ve akrabalarin yogun ilgisiyle biraz simarmis olabilirim. 

Tatil sadece eglenceyle gecmedi tabiki... benim icin cok heyecanli yeniliklerle de doluydu. Ilk kez karinustu donmeyi basardim tatilde!!! Kimse gormedi nasil yaptigimi ona biraz bozuldum ama beni oyle bulduklarinda herkesin yuzundeki saskinlik cok komikti. Yeni tatlarla tanistim bir de. Hayat sirf sutten ibaret degilmis... muz ve avakado puresi favorilerim arasina katildi artik.

Ziyaretimiz sirasinda ben yaslarda uc bebekle tanistim. Hepsi de birbirinden tatli seker seyler  ama, bir problemleri var ki cok uyuyorlar. Annemle bu konuda yine aramiz acildi… herkesin boyle kolaycacik gece boyu uyumasi uzerimdeki baskilari daha da arttiriyor. Bebek dedigin oyle kolay uyumaz canim, bebekliginizi bilin biraz! Neyse uyku demisken bu jetlag denen sey beni cok fena carpti. Dondugumuzden beri kendimi yemek saatlerinde koltukta uyur buluyorum. Ne kadar dirensemde gozlerim kapaniyor etrafa bakinirken... yani o eski halimden eser yok simdi...

Büyükbabamdan traktör dersleri alırken

Tütün böceği ve ben

Ailecek 4-wheeler keyfi
Babanne ve amcalar

Acikcasi guzelim yaz gunlerini birakip guney yarim kureye donmek hic kolay olmadi. Bir sonraki okyanus asiri seyahatimizi iple cekiyorum.

No comments:

Post a Comment