Monday, April 30, 2012

peki zeki muren'de bizi gorebilecek mi?


Evin demirbas listesine ust siralardan giris yapmis, duvarda heybetiyle goz dolduran ve yerinden cikarilmasinin mumkunati olmayan televizyon monte edavati, eve ilk tasindigimiz gunden beri gundem konusuydu. Ben bu estetik harikasi aleti ortbas etmek amaciyla buyukce bir tablo, resim, cerceve v.s. ararken, evin erkegi daha dahiyanece sayilabilecek bir fikirle geldi. Televizyon almak!

Malum biz buralara gocerken, 110 volttan 220'i volta terfi edecek elektrigimizi ve 45 derecelik aciya donusen priz girislerimizi dusunerek, butun elektronik dunyaligimizi geride biraktik. Buraya geldik geleli de tv alinacaklar listesine alinmamisti, cunku malum dizi ve programlara internetten ulasmak mumkundu. Ancak yaklasan kis aylarinin bunyede olusturdugu, pijama, terlik, televizyon cagrisimlari bu alisveris icin dogru zamanin geldigine isaretti...

Evkur tadindaki en yakin magazaya gidilerek, olaya mudahale edildi. Ancak secenek cok, sabir azdi. Magaza satis gorevlisinden alinan hizlandirilmis teknoloji kursu sayesinde, plasma, neoplasma; hd, full hd; lcd, led arasindaki farklar hizlica kavranmis, frekans uzerindeki sohbetler derinlik kazanmisken, isin ucuncu boyutu girdi olaya. Meger 3D cilginligi sadece titanikle sinirli degilmis, seda sayan programina kadar hersey yeni bir boyut kazanmis artik. Satici kisinin dedigine gore aktif 3D gozlukleri sayesinde iki boyutlu yapilmis bir programi bile uc boyutta seyretmek mumkunmus.

O heyecan tufaniyla uc boyutlu tvmizi kaptigimiz gibi eve geldik. Benim takildigim konu, goruntu teknolojisinde uzay caginin yakalandigi gunumuzde uzaktan kumandalarin hala ilk gunku tadinda olmasi. Esime kumandayi laylonla kaplayalim da toz olmasin dedigimde ise cevap gelmedi... sanirim bu uygulama amerika'da pek yaygin degilmis. Bunun uzerine, tv ustu dantel fikrimden hic bahsetmedim.

Iyi seyirler efenim!

No comments:

Post a Comment